İnsanlık tarihi açısından oldukça büyük bir öneme sahip olan incir, dutgiller familyasının değerli bir üyesidir. Kendi cinsinin barındırdığı yaklaşık 800 tür içerisinde, meyve verebilen tek ağaç, incir ağacıdır. Bazı kaynaklarda bu ağacın 80 milyon yıllık bir geçmişi olduğu belirtilmiş; dinsel ve mitolojik kaynaklarda bereketin ve verimliliğin sembolü olarak tasvir edilmiştir. İncir ağacı, yüzlerce canlı türü için büyük bir besin kaynağıdır. Öyle ki uzmanlar, tıpkı arılar gibi incir ağaçlarının da tükenmesi dahilinde doğal hayatın yok olabileceğini öne sürmektedir.
Yazın taze, kışın kuru olarak tüketilen incirin ana vatanı Güneybatı Asya ve Doğu Akdenizdir. Dünyada incir üretimde Türkiye ilk sıradadır. İncir, Türkiye’de en çok Ege Bölgesinde, Aydın yöresinde yetiştirilir. Mevsimi geldiğinde Aydın ve ilçelerinde bir çok incir satıcısı, bahçelerinden taze topladıkları ürünleri yol kenarlarındaki tezgahlarında satışa sunar. Bilinen en eski meyvelerinden olan incir, besin değeri yüksek olması ve sağlık için sayısız faydası ile çok önemli bir besin kaynağıdır.
Çok lifli bir besin olan incir A, B ve C vitaminlerinin yanında sodyum,potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve demir mineralleri açısından oldukça zengindir. Ayrıca, özellikle kuru incirde Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri ve protein bulunmaktadır. İncir herhangi bir meyve ya da sebzeye göre en yüksek lif içeriğine sahiptir. Sadece 1 adet kuru incir 2 gram lif sağlamaktadır ki bu tavsiye edilen günlük ihtiyacın yüzde yirmisidir. Son 10-15 yılda yapılan araştırmalar, bitkisel gıdalarda bulunan liflerin sindirim sisteminin düzgün olarak çalışması açısından çok önemli olduklarını ortaya koymuştur. Besin olarak alınan lifin sindirime yardımcı olduğu ve bazı kanser türlerinin görülme riskini azaltmada etkili olduğu bilinmektedir. Beslenme uzmanları lif alımını artırmanın ideal bir yolu olarak, lif açısından zengin olan incir tüketimini tavsiye etmektedirler.
Lifli yiyecekler çözünür ve çözünmez olarak ikiye ayrılırlar. Çözünmez lif açısından zengin gıdalar, vücuttan atılacak maddelere su kazandırarak bağırsaklardan geçişi kolaylaştırırlar. Böylece sindirim sistemini hızlandırarak düzenli çalışmasını sağlarlar. Çözünür lif açısından zengin besinlerin ise kandaki kolesterol seviyesini yüzde yirmiden fazla düşürdükleri ortaya konmuştur. Bu nedenle kalp hastalıklarının riskini azaltmak açısından büyük önem taşırlar. Çözünür ve çözünmez liflerin her ikisinin bir arada bulunması ise sağlık açısından ayrı bir avantajdır: her iki lif türünün bir arada bulunmasının kanseri engellemede tek başına olduklarından daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır. İncirde her iki lif türünün ,hem çözünür hem de çözünmez liflerin, bir arada bulunması bu bakımdan inciri son derece önemli bir besin maddesi kılmaktadır. İncir, uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekilde iyileşmeye yardımcı olan, güç ve kuvvet veren bir ilaç olarak da düşünülmektedir. Fiziksel ve zihinsel zorlanmayı ortadan kaldırır, vücuda enerji ve güç verir.
Kuru İncir
Yaş incir kurutulduğunda, barındırdığı kalsiyum miktarı 4,5 kat artar ve müthiş bir enerji kaynağına dönüşür. Özellikle kış aylarında düzenli tüketilmesiönerilen kuru incirin cevizle birlikte tüketimi vücut direncini artırarak hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir; boğaz ağrılarına, bronşit, öksürük, nezle ve soğuk algınlığına iyi gelir.
Nasıl Kullanılır?
incirin meyvesi yaş ve kuru yenebilir, reçeli ve kompostosu yapılır. Ayrıca incir ağacının dallarından akan süt nasır ve siğillere sürülürse iyi gelir. Kuru incir kalori, protein,potasyum, kalsiyum ve demir açısından daha besleyicidir.
Kuru İncir & Zeytinyağı Kürü
Küçük bir kavanoza bir miktar zeytinyağı ve 2 adet dilimlenmiş kuru incir koyularak 1 gün boyunca bekletilir ve her sabah aç karnına incirler tüketilir. İncirler bittikçe yerine yenileri konularak 1 ay boyunca bu küre devam edilir. Kürün; zayıflamaya yardımcı olduğu, kolestrolü düzenlediği, hafızayı güçlendirdiği, kalp sağlığını koruduğu, öksürüğü kestiği, cinsel sağlığı güçlendirdiği ve kabızlığı giderdiği gözlemlenmiştir.